Fransızca’da “Acrolithe” ve Almanca’da “Akrolith” olarak geçen Akrolit, Yunanca “akros” uç ve “lithos” taş kelimelerinden meydana gelmiştir. Akrolit tekniği, Antik dönemde farklı malzemeler kullanılarak oluşturulan heykellerdir. Örneğin bu teknikteki heykellerde baş, el ve ayaklar taş, gövde ise genellikle ahşap malzemeden yapılmıştır. Aynı zamanda heykelin ahşap bölümü altın ya da benzeri parlak bir malzemeyle kaplanmıştır. Taş malzeme için ise genellikle mermer tercih edilmiştir. Mermerin bulunmadığı Mısır gibi bölgelerde ise alçı kullanımı yaygındır. Bununla birlikte erken Yunan sanatında küçük ölçekli figüratif heykeller de yapılmıştır. Figürlerin baş, ayak ve elleri mermerden; gövdeleriyse yaldızlanmış ahşaptan oyulmuştur. Ayrıca bu eserler giysili bir şekilde tasvir edilmiştir.
Pheidas’ın Athena Parthenos Heykeli
Antik kaynaklarda Yunan heykeltıraş Pheidas’ın bir Athena Parthenos heykeli yaptığından bahsedilmiştir. Bu heykelin günümüze herhangi bir kalıntısı ulaşmamıştır. Ancak antik kaynakların verdiği bilgiler sayesinde bu heykelle ilgili bilgi edinebilmekteyiz. Heykelin yüz, el, kol ve ayak gibi vücudun çıplak görülebildiği kısımları mermer, geri kalan bölümü ahşap malzemeden yapılarak üzeri yaldızlanmıştır. Romalı mimar ve yazar Vitruvius ise Leokhares’in de bu teknikte bir heykeli bulunduğunu anlatmıştır.
Sicilya’daki Aidone Arkeoloji Müzesi’nde bulunan Morgantina akrolit heykelleri MÖ 6. yüzyıla aittir. Günümüzdeki çağdaş stili ise Malella Ferrera tarafından müzede sergilenmek üzere düzenlenmiştir. Demeter ve kore’nin temsil edildiği bu iki tanrıçanın büst, el ve ayakları mermer, gövde ahşap malzemeden yapılmıştır.
Yararlanılan Kaynaklar
- Adnan Turani-Sanat Terimleri Sözlüğü
- Doğan Hasol-Ansiklopedik Mimarlık Sözlüğü
- Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi
- Mehmet Dinçarslan-Phidias (Yüksek Lisans Ödevi)