Yunan Mitolojisinde Athena | Yunan Mitolojisi | Okur Yazarım
Mitoloji Yunan Mitolojisi

Yunan Mitolojisinde Athena

Written by Okur Yazarım

Athena’nın Doğumu

Yıldırım Tanrısı Zeus, kendisine ilk eş olarak bilge tanrıça Metis’i seçer. Zeus birçok şekle girerek kendisinden kaçmaya çalışan Metis’i uzun bir kovalamacadan sonra yakalayarak ilişkiye girer. Bu olaydan sonra bir kehanet ortaya çıkar. Toprak Ana’nın kehanetine göre Metis’in bir kız çocuğu olacak ve bir daha hamile kalırsa dünyaya getireceği erkek çocuk Zeus’u tahttan indirecektir. Bunun üzerine Zeus tatlı sözlerle bilge tanrıça Metis’i baştan çıkardıktan sonra yanına yaklaşarak onu aniden yutar.

Bir süre sonra Zeus, Triton Gölü kenarında yürüyüş yaparken dayanılmaz bir baş ağrısına yakalanır. Yanına gelen Hermes, onun rahatsızlığını hemen anlar. Hermes, Hephaistos’u baltasını getirip Zeus’un kafasında bir yarık açmaya ikna eder. Zeus’un yarılan kafasından tepeden tırnağa silahlı ve doğarken yeri göğü inleten bir nara atan Athena dünyaya gelir.

Hesiodos’a Göre Athena

Hesiodos, Theogonia adlı eserinde Athena’nın doğumunu şu şekilde anlatır.(Theogonia, 886)

Tanrıların kralı Zeus ilk eş olarak
Metis’i, bilge tanrıçayı seçti kendine.
Metis en çok şey bilendir
bütün tanrılar ve ölümlüler arasında.
Ama bu tanrıça tam doğuracağı sırada
çakır gözlü Athena’yı.
Zeus Toprağın ve Göğün öğütlerine uyarak
sevdalı sözlerle aldatıp eşini
yuttu, gövdesinin içine aldı onu.

Athena’nın Zeus’un kafasından çıkması ise şöyle anlatılır.(Theogonia, 924)

Ve Zeus çıkardı bir gün kendi kafasından
çakır gözlü yaman Athena’yı
o dünyayı birbirine katan tanrıçayı,
o hiç yorulmadan orduları yöneten,
o cenk ve savaş bağrışmalarından hoşlanan
yüceler yücesi sayılan tanrıçayı.

Zeus’un ilk eşi olarak Metis’i seçmesini ve Athena’ya gebe iken onları yutarak gövdesinin içine almasını Azra Erhat şu şekilde yorumlamıştır:

Yunanca Metis; akıl, us, düşünme gücü anlamına gelmektedir. Bu yüzden Zeus’un ilk eş olarak Metis’i seçmesi anlamlıdır. Fakat onu gebe bıraktıktan sonra Athena’yla birlikte kendi gövdesine alması daha derin bir anlam taşır. Akıl gücü ve ancak onun aracılığıyla elde edilebilen dünya egemenliği baş tanrıdan ayrılmamakta, ürünleri de ancak onun kafasından çıkabilmektedir.

Nitelikleri ve Sembolleri

Yunan mitolojisinde Athena; zeka, ilham, sanat ve savaş tanrıçası olarak geçmektedir. Roma mitolojisindeki karşılığı ise Minerva’dır. Eserlerde daha çok iki adla yani Pallas Athena olarak anılmaktadır. Pallas olarak anılmasının sebebini Robert Graves şu şekilde açıklamıştır:

Pelasglara göre Athena, Libya’daki Tritonis Gölü kenarında dünyaya geldi. Keçi derisinden giysiler giyen üç Libya perisi tarafından bulunup yetiştirildi. Henüz küçük bir çocukken oyun arkadaşı Pallas’nı, her ikisinin de mızrak ve kalkanlarala oynadığı bir sırada, kazayla ölümüne neden oldu. Acısının bir simgesi olarak kendi isminin başına Pallas’ı ekledi.

Yürek gücüyle akıl gücünü birleştirmede babasından arda kalmayan Athena’nın bir diğer adı da Tritogeneia’dır.  Athena Hesiodos’un Theogonia’sında dünyayı birbirine katan, hiç yorulmadan orduları yöneten, cenk ve savaş bağrışmalarından hoşlanan bir tanrıça olarak geçer.

Tanrıçanın sembolleri miğfer, kalkan, mızrak, zeytin dalı ve baykuştur. Sembollerinden zeytin dalı barışı, baykuş bilgeliği mızrak ise savaşı temsil etmektedir. Athena ayrıca Aegis adında keçi derisinden bir kalkan taşır. Bu kalkanın üzerinde ise Medusa’nın başının resmi bulunur. Bu kalkanın önünde en güçlü ordular bile bozguna uğrar.

Savaşın strateji ve zeka yönünü temsil eden Athena bu yönüyle savaş tanrısı Ares’ten ayrılmıştır. Çünkü Ares savaşı kaba kuvvet ve hırsla yönetmektedir. Bir savaş tanrıçası olarak bilinmesine rağmen tam tersine savaşlardan hoşlanmayan tanrıça özellikle anlaşmazlıkları çözüme kavuşturmak için uğraşarak barış için de çaba sarf etmektedir.

Flüt, trompet, çanak-çömlek, saban, tırmık, öküzlere takılan boyunduruk, atlara takılan gem ve dizginler, savaş arabası ve gemileri icat eden Athena, insanlara sayı saymak, yemek pişirmek, örgü örmek ve yün eğirmek gibi sanatları da öğretmiştir.

Athena ve Hephaistos

Bakire Athena olarak da bilinen tanrıça ile birçok Tanrı ve Titan beraber olmak ister. Ancak Athena hepsini geri çevirir. Bir seferinde topal Tanrı Hephaistos da böyle bir şeye kalkışmış ancak amacına ulaşamamıştır.

Troya Savaşı’nda, Zeus tarafsız kalacağını söylediği için tanrıça, Zeus’tan silah ödünç almak yerine Hephaistos’tan kendisi için silah yapmasını ister. Poseidon ise Hephaistos’a küçük bir şaka yaparak Athena’nın atölyeye gelmek üzere yolda olduğunu ve onun tanrıça ile aşk yaşamasına Zeus’un bile göz yumacağını ve tanrıların tanrısının bunu kendisine söylediğini anlatmıştır. Tanrıça, Hephaistos’un atölyesine silahlarının yapılışı izlemek için gittiğinde topal Tanrı birden arkasını dönerek tanrıçaya tecavüz etmeye kalkışır. O sırada Hephaistos’un elinden kurtulan tanrıçanın bacağına topal tanrının tohumları bulaşır.

Athena Scorning the Advances of Hephaestus

Athena bacağında ki bu kiri yün parçasıyla silerek Atina yakınlarındaki bir yere atar. Yere düşen tohumlar oradan geçmekte olan Toprak Ana’yı şans eseri döller. Hamile kalan Toprak Ana ise öfkelenerek çocuğun büyütülmesinde hiçbir sorumluluk kabul etmeyeceğini söyler.

Erikhthonios

Toprak Ana’nın hamile kaldığı çocuğu büyütmeyeceğini söylemesi üzerine Athena çocuğa kendisinin bakacağını söyler ve ona Erikhthonios adını verir. Topraktan doğma diğer yaratıklar gibi Erikhthonios’un da bedeninin bir kısmı yılan bir kısmı ise insandır. Poseidon’un yaptığı şakanın başarıya ulaştığını görüp kendisiyle alay etmesini istemeyen tanrıça çocuğu bir sandığın içine saklayarak onun Atinalıların Kralı Kekrops’un üç kızından (Herse, Aglauros ve Pandrosos) Aglauros’a emanet eder ve sandığı asla açmamasını tembihler.

Erichthonius Released from His Basket

Daha sonra kız kardeşlerin festivalden geri döndükleri bir gece tanrıların habercisi Hermes, çılgınca aşık olduğu Herse’ye olan hislerini anlatması için Aglauros’a birbirinden değerli hediyeler verir. Ancak Aglauros, hediyeleri kabul etmesine rağmen üzerine düşen görevi yerine getiremez. Bunun üzerine Hermes öfkeyle kralın evine girer ve Aglauros’u taşa çevirir. Anne ile kızları Herse ve Pandrosos, taşa çevrilen Aglauros’un taşıdığı sepeti meraklarına yenik düşerek açmaya karar verirler. Sandığın içinde ayakları yılan kuyruğuna benzeyen bir çocuk görür görmez korkudan çıldırmış halde üçü de kendilerini Akropolis kayalıklarından aşağı atar. Felaketi duyan Athena o kadar üzülür ki, Akropolis’in yerini sağlamlaştırmak için taşıdığı dev kayayı elinden bırakır. Bunun sonucunda yere düşen devasa kaya ile Lykabettos Dağı oluşur.

Erikhthonios bunun üzerine Athena’nın tapınağına kadar sürünür ve kalkanının (Aigis/ Aegis) altına girerek orada yaşar. Erikhthonios büyüdüğünde Athena kültünü yaydığı Atina’ya kral olur.

Atina’nın Kurucusu

Atina şehrinin kurucusu ve koruyucusu olarak tanrıça Athena’nın oynadığı ayrı bir rol vardır. Bu nedenle Athena’nın kutsal hayvanı olan baykuş, Atina parasının tipik bir görsel imgesidir.

Tanrıça bu yetkiyi kazanmak için Poseidon ile yarışmaya girmiştir. Ayrıca Olympos tanrıları da yargıç olarak bu yarışmada yer almışdır. Yarışmaya göre şehre en güzel hediyeyi veren tanrı Atina’nın baş tanrısı olacaktır. Posidon’un üç çatallı mızrağı Akropolis’in çıplak kayalığından bir deniz suyu çıkartır. Athena’nın kendisine zafer kazandıran hediyesi ise hem daha kalıcı hem de ekonomik olarak daha yararlı olan zeytin ağacıdır. Böylece Athena, Atina’nın baş tanrısı olur.

Odysseus ve İlyada’da Athena

Homeros’un İlyada Destanı’ında bir savaş tanrıçası olarak karşımıza çıkan Athena, Troya Savaşı’nda Akhalardan yanadır. Akhilleus, Diomedes, Odysseus ve Meneleos’u her fırsatta koruyan tanrıça ayrıca Troya’lı savaşçılara tuzaklar kurmaktan çekinmez.

Odysseia’da ise daha farklı bir role sahiptir tanrıça. Akıllı bir adam olan Odysseus’u yine akıl ve erdem tanrıçası Athena yol gösterir. Odysseus’un da bütün ailesinin de kaderi onun elindedir. Ne kadar olay ve konuşma varsa bunların hepsi Athena’nın kılavuzluğu ile olur.

Yararlanılan Kaynaklar

  • Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü
  • Robert Graves – Yunan Mitleri
  • Arthur Cotterell & Rachel Storm – Büyük Dünya Mitoloji Ansilopedisi
  • Richard Buxton – Yunan Mitolojisi
Click to rate this post!
[Total: 36 Average: 3.6]

About the author

Okur Yazarım

2016'nın Ekim ayından itibaren Sanat Tarihi, Mitoloji ve Sembolizm konularında yazılar yazmak üzere bir araya gelmiş küçük bir grubuz. Bu süre içerisinde sizlere okuduğumuz ve araştırdığımız konularda mümkün olduğunca doğru bilgiyi basit bir dille ulaştırmak için çabalıyoruz.

1 Comment

Leave a Comment