1956 yılında Perge’de yapılan kazı çalışmaları sırasında bulunan bu heykel, ince gözenekli beyaz mermerden yapılmıştır. Genç bir kadın şeklinde tasvir edilmiştir. Saçları önde dalgalı bir şekilde ve ortadan ikiye ayrılmış, üstte dağınık şekilde toplanmıştır. Çıplaktır. Sağ elini sol göğsü üzerine, sol elini de kalan izlerden anlaşıldığına göre kasık bölgesine doğru uzatmaktadır. Solundaki yunusun üzerinde oğlu Eros oturmaktadır. Eros’un göbeği üzerinde büyük bir olasılıkla elinde tuttuğu bir istiridye kabuğu bulunmaktadır. İ.Ö. IV. yy’da Praxiteles tarafından yapılan heykelin Roma dönemi kopyasıdır.
This statue was found during excavation conducted at Perge in 1956 and was carved from a fine grained white marble. It depiets Aphrodite as a young woman. Her hair in front is wavy and is parted into two, on top of her head the hair is ball-like but dispersed. She is nüde and her right hand rests on top of her left breast, her left hand, as can be understood from surviving indications, extended towards her lower belly. Her son Eros is sitting on top of the dolphin at her left. On Eros’s navel there is an oyster Shell which he was holding in his hand. This is a Roman period copy of the statue made by the sculptor Praxiteles in the 4th Century B.C.
Aphrodite aşk ve güzellik tanrıçasıdır. Doğuşu üzerine iki ayrı efsane vardır. Antik çağ ozanı Hesiodos, Thegonia’da tanrıçanın deniz köpüğünden doğduğunu anlatır. Yunanca “Aphros” köpük demektir. Homeros’a göre ise Aphrodite, Zeus ile Dione’den doğmuştur. Sevgiyi ve sevişmeyi simgeleyen tanrıça, büyüsünü, çevresindeki başka tanrısal varlıkların aracılığıyla gerçekleştirir. Eros, bazı efsanelere göre onun oğludur. Thegonia’da ise Aphrodite’den çok önce doğmuş evrensel bir güç olarak anlatılmıştır. Güzelliği, zerafeti ve bereketi simgeleyen Kharit’ler Hora’lar ve düğün alaylarının başından giden Hymenaios, Aphrodite’in çevresindeki tanrılardır. Kişiliği Helenistik çağdan sonra Rönesana sanatına da tükenmez bir konu olmuş, resim ve heykelde çok fazla işlenmiştir.
Aphrodite is the Goddess of love and beauty. There are two separate legends for her birth. The Antique poet Hesiod says in his Thegonia that the goddess was created from sea foam. “Aphros” meaning foam in Greek. Whereas, according to Homer, Aphrodite was born of the relationship between Zeus and Dione. The goddess who symbolizes love and making love, realized her magic through the other olympian existences around her. According to some legends Eros is her son. However, in the Thegonia, Love is recorded as being a universal power, born lonh before Aphrodite. Kharits, Horas, symbolizing beauty, elegancy and fruitfulness and Hymenaios, who passes ahead of wedding processions, are the goddesses around Aphrodite. Aphrodite was an almos endless subject in Renaissance art, too, after the Hellenistic age and she was depicted in many paintings and sculptures.
Aphrodite’in kendine özgü öyküleri azdır. Topal tanrı Hephaistos ile evlidir. Şairler onun kocasını aldatmasını ballandıra ballandıra anlatmışlardır. Hephaistos, karısını savaş tanrısı Ares ile yakalamıştır. Phobos(korku), Demos(bozgun) ve Harmonia Aphrodite’nin Ares’le olan ilişkisinden doğmuştur. Ayrıca tanrı Hermes ile sevişen Aphrodite, Hermaphroditos (çift cinsiyetli) adında bir çocuk dünyaya getirmiştir. Aphrodite’nin başka sevgilileri de olmuştur. Bunlardan biri Adonis, diğeri de Roma kentinin kurucusu Aineias’ın babası Ankhises’tir. Aphrodite, mersin ağacının gövdesinden doğan Adonis’in güzelliğine aşık olmuş ve onu büyütsün diye yer altı tanrıçası Persephone’ye vermiş. Ama Persephone de Adonis’e tutulmuş, çocuğu geri vermeye yanaşmamış. Bu iki tanrıça arasında kopan kavgaya yargıçlık eden Zeus, Adonis’in yılın 4 ayını Persophone’nin, 4 ayını da Aphrodite’nin yanında geçireceğine, geri kalan zamanında da istediği yerde yaşayabileceğine karar vermiş. Adonis sekiz ayını Aphrodite’nin yanında kalmayı seçince, öbür tanrılar bu aşkı kıskanmışlar. Adonis’in üzerine bir yaban domuzu salmışlar. Kasığından yaralanan Adonis’in yardımına koşan Aphrodite onu kurtaramamış ve sevgilisin kanlar içinde can vermiş.
There are not very many stories particular to Aphrodite. She was married to the lame god Hephaistos but she deceived her husband and the poets told of this, praising it enthusiastically. Hephaistos dicovered and seized his wife was with Ares the god of war. Phobus (fear), Demos(panic) and Harmonia were born from this relationship of Aphrodite with Ares. In addition, Aphrodite who also consorted with the god Hermes, gave birth to a child called the Hermaphrodite (having the attributes of male and female sexuality). Aphrodite also had other lovers, one of them was Adonis and another was Ankhises, the father of Aeneas, the founder of the city of Rome. Aphrodite fell in love with the beauty of Adonis who was born from a myrtle tree and she gave him to Persephone, the goddess of the underworld, to look after as he grew up. However, Persephone also feel in love with Adonis and she didn’t want to return the child to Aphrodite. Zeus, the judge of the conflict that had arisen between these two goddesses, decided that Adonis would live four months of the year with Persephone and four months with Aphrodite and that he could live where ever he desired for the remaining four months of the year. When Adonis chose tol ive for eight months near Aphrodite, the other gods became jealous. They led a boar to attack Adonis who was injured in his lower belly. Aphrodite ran to rescue Adonis, but couldn’t save him and her lover died drenched in blood.