Koç (Aries) Takımyıldızının Mitolojik Hikayesi | Yunan Mitolojisi | Okur Yazarım
Mitoloji Yunan Mitolojisi

Koç (Aries) Takımyıldızının Mitolojik Hikayesi

Written by Okur Yazarım

Yunan mitolojisinde Koç takımyıldızı, Athamas’ın oğlu Phriksos’u kurban edeceği sırada ortaya çıkan altın postlu bir koçtan gelmektedir. Bu hikaye daha sonra “Jason ve Altın Post Peşinde” adlı ünlü bir anlatı ile birleşir. Altın postlu koçun oraya çıkış hikayesi kısaca şu şekildedir:

Boiotia’da egemenliğini ilan eden Athamas, Hera’nın isteği ile Nephele ile evlenir. Nephele, Zeus tarafından Lapith Kralı İksion’un Hera’ya olan ilgisini anlamak için gönderilen ve tıpatıp eşine benzeyen bir hayalettir. Böylece Athamas ve Nephele tanrıların isteği ile evlenmişlerdir.

Athamas ve Nephele’nin evliliğinden Phriksos ve Leukon adında iki erkek çocuk ile Helle adında bir kız çocuk dünyaya gelir. Ancak daha sonra Nephele kendisini Athamas’tan üstün görmeye başlar. Bu durum Athamas için çekilmez bir hal alır ve tam da o sıralarda karşısına Boiotia Kralı, Kadmos’un kızı İno çıkar.

Ino

İno’yu görür görmez aşık olan Athamas, sevgilisi İno’yu gizlice sarayına getirir ve iki sevgilinin buradaki kaçamağından Learkhos ve Melikertes dünyaya gelir. Çok geçmeden Athamas’ın bir aşığı olduğunu öğrenen Nephele, öfkeden çılgına döner ve hemen Olympos’a çıkarak Hera’ya olan biten her şeyi anlatır. Bunun üzerine Hera, Athamas ile birlikte yuvasını da lanetler.

İstediğini alan Nephele bununla da kalmaz, Laphystion Dağı’nın eteklerine kurulu olan ülkesine geri dönerek herkese Hera’nın yaptığı laneti anlatır ve halktan kralları Athamos’a karşı isyan ederek onu öldürmelerini ister. Fakat Hera’dan çok kralları Athamas’tan korkan Boiotia erkekleri, kraliçelerini dinlemezler. Ayrıca ülkede yaşayan kadınlar İno’ya Nephele’den daha fazla saygı göstermeye başlamışlardır.

Ne var ki yeni kraliçe İno, zamanla üvey evlatlarını kıskanmaya başlar ve onlardan kurtulmak amacıyla zekice bir plan hazırlar. İlk önce kadınları kocalarından habersiz tarlalara ekilmek için ayrılan tohumları kavurmaya ikna eder. Olanlardan habersiz olan erkekler buğdayları tarlalara ekerler. Fakat hasat mevsimi geldiğinde sarı başaklı saplar yerine buğday tanesi olmayan başaklar görünce dehşete düşerler. Boiotia erkekleri daha önce hiç karşılaşmadıkları bu olayı kralları Athamas’a anlatırlar. Kral da olan bitene anlam veremez ve adamlarını Delphoi kahinine göndererek görülmemiş olay karşısından ne yapılması gerektiğini öğrenmek ister. Athamas’ın kahine başvuracağını önceden sezen İno, elçilere birbirinden değerli hediyeler vererek onları krala gerçeği söylememeleri için ikna eder. Bunun üzerine elçiler krallarına giderek lanetin ancak Nephele’den doğan kendi öz oğlu Phriksos’un Laphysation Dağı’nda Zeus’a kurban edilmesi ile sona ereceği masalını uydururlar.

Kurban edilmesi istenen Nephele’nin oğlu Phriksos, yakışıklı bir delikanlıdır. Güzelliği karşısında Kretheus’un karısı Biadike bile etkilenmiş ve ona aşık olmuştur. Ancak Phriksos, Biadike’nin isteklerini sert bir dille geri çevirince, bu sefer kadın bu gencin kendisine tecavüze yeltendiğini ve elinden zor kaçtığını anlatmaya başlar. Bu olayında bütün ülkede yayılmaya başlamasıyla halk bu gencin idam edilmesini artık yüksek sesle istemeye başlar. Athamas çaresiz kalır ve ağlaya ağlaya Phriksos’u dağın zirvesine çıkarır. Tam boğazını kesecekken civarda bulunan Herakles, koşarak gelir ve bıçağı zorla elinden alır. Herakles babası Zeus’un insan kurban edilmesini lanetlediğini söyler. Ancak bazılarına göre Hermes, bazılarına göre ise Zeus tarafından birdenbire kanatlı altın bir koç inmeseydi Herakles’in orda olmasına rağmen Phriksos kurban edilecekti. Koç Phriksos’a sırtıma bin der. Phriksos itaat ederek koçun üzerine biner ve babasının insafına bırakılmak istenmeyen kız kardeşi Helle’nin yalvarmalarına dayanamayarak onu da arkasına alır.

Koç doğuya doğru uçmaya başlar. Ne var ki Helle yükseklere çıkıldıkça dengesini sağlayamayarak Avrupa ve Asya arasındaki dar boğaza düşer ve orası onun anısına Hellespontos (Çanakkale Boğazı) adını alır.

Sağ sağlim Kolkhis’e ulaşan Phriksos koçu burada Zeus onuruna kurban eder. Koçun altın postunu kutsal meşe ağacına asar. Altın post, ağacı saran ve hiç uyumayan dev bir yılan tarafından korunur. Bundan sona ise Koç, Zeus tarafından bir takımyıldızı olarak diğer yıldızların arasında yerini alır.

Hikayenin devamında kendisine Argonauntlar diyen ve altın postu arayan bir grup cesur, güçlü denizci ile liderleri Jason (İason) devreye girer.

Yararlanılan Kaynaklar

  • Robert Graves – Yunan Mitleri
  • Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü
  • Yasemin Örs – Takımyıldızların Mitolojik Öyküleri

 

Click to rate this post!
[Total: 21 Average: 3.6]

About the author

Okur Yazarım

Leave a Comment