Edouard Manet Kimdir?

0
988

Edouard Manet, 23 Ocak 1832’de Paris’te dünyaya gelmiştir. Varlıklı bir aileye sahip olan Manet’in babası bir yargıç, annesi ise İsveç Veliaht Prensi’nin vaftiz kızıdır. Manet’in eski piyano öğretmeni Suzanne Leenhoff ile uzun süredir devam eden bir ilişkisi olmuştur. Sanatçı, babasının ölümünden sonra 1863’te onunla evlenmiştir. Bu evlilikten Léon Koella isimli bir oğlu olmuştur. Manet oğlunu birkaç kere resmetmiştir. Stüdyoda Öğle Yemeği (Luncheon in the Studio) tablosundaki ana figürün oğlu olduğu söylenmektedir. Edouard Manet, frengi hastalığına yakalanmış ve çok acı çekmiştir. Sol ayağı kangren nedeniyle kesilen sanatçı, 30 Nisan 1883’te 51 yaşında vefat etmiştir.

Eğitim Hayatı

Ailesi tarafından iyi bir eğitim alması için her zaman desteklenen Edouard Manet, ilkokul yıllarında başarısız bir öğrencilik yaşamıştır. Ailesi, Manet’in babasının izinden giderek avukat olmasını istemiştir. Ancak Edouard’ın isteği başarılı bir sanatçı olmaktır. Manet, ailesiyle uzlaşarak deniz subayı olmayı kabul ederek Güney Amerika’ya gitmiştir. 1849’da görevi bittikten sonra Fransız Donanması’na giriş için düzenlenen sınava giren sanatçı, iki kere başarısız olmuştur. Bunun üzerine Manet’in babası, resim sanatına yatkınlığı olan oğlunu, Ressam Thomas Couture’ün atölyesine göndermiştir. Burada 1856 yılına kadar çalışan Manet, atölye çalışmasına ek olarak her boş vaktini Louvre Müzesi’nde eski ustaların resimlerini çalışarak geçirmiştir. Yapılan eserlerin konusu, üslubu ve tekniği konusunda hocasıyla sık sık fikir ayrılığına düşen sanatçı, ne gördüğünü ve ne istediğini tam olarak bilmeden çalışmıştır.

Edouard Manet, Couture’ün atölyesinde istediği verimi alamamıştır. Hocası tarafından basit çizgi ve açık renk kullanımı yüzünden eleştirilen sanatçı, atölyeden ayrılmaya karar vermiştir. Sanat eğitimini müzelerde tamamlamak isteyen Manet, Almanya, Avusturya ve İtalya’ya giderek Avrupa’daki ünlü müzelerde usta sanatçıların eserlerini incelemiştir.

Sanat Hayatı ve Eserleri

Edouard Manet’in sanat hayatında yaptığı seyahatlerin önemi büyüktür. Avrupa’daki önemli müzelerde bulunan eserleri bir araştırmacı gibi inceleyen sanatçı, böylelikle sanatını da geliştirmiştir. Etkilendiği ressamlar arasında özellikle Gustave Courbet, Velazquez, Goya ve Frans Hals bulunmaktadır. Manet, kendi kompozisyonlarında kullanmak üzere etkilendiği bu usta ressamların resimlerini kopyalamıştır. Eski ustalara çok şey borçlu olan Manet, modern şehrin görüntülerine odaklanan bir resim stili geliştirmiştir.

Edouard Manet, klasik tarzın eski duygusal hikaye anlatımını gerçekçi bir natüralizmle değiştirmiştir. Dramatik pozlar ve sadece bir olaya odaklanma yerine modern dünya görünüşünü spontane bir şekilde resmetmiştir. Konularını modern Paris yaşamında görülen at yarışları, park, bahçe ve kafe yaşamından alan Manet, eserlerini oldukça cesur bir şekilde tamamlamıştır. Manet eserlerinde, Paris yaşamının karanlık yönünü vurgulamıştır. Yaşlı dilenciler, sokak çocukları, kafedeki insanlar ve hatta İspanyol boğa güreş sahneleri eserlerine konu olmuştur.

The Absinthe Drinker

Manet’in sanat üslubu, Salon ve dönemin burjuvazi sınıfı tarafından kabul görmemiş ve ilk eseri olan “The Absinthe Drinker”ı sergileyememiştir. Manet’in eserleri her ne kadar eleştirilse de varlıklı bir aileden olduğu için eserlerini satma kaygısıyla yapmamıştır. O içinden geldiği gibi özgürce sanatına odaklanmıştır.

Manet'in sanat üslubu, Salon ve dönemin burjuvazi sınıfı tarafından kabul görmemiş ve ilk eseri olan “The Absinthe Drinker”ı sergileyememiştir.
The Absinthe Drinker

Olympia

1863-1865 yılları Manet’in kariyerinde önemli bir dönem olmuştur. Salon tarafından kabul edilmeye önem veren sanatçı, 1863’te Kırda Öğle Yemeği (Luncheon on the Grass) ve 1865’te “Olympia”yı sunduğunda sadece reddedilmekle kalmamış çok büyük eleştirilerin de hedefi olmuştur. Manet, Olympia’da Tiziano’nun Urbino Venüsü eserini kopya ederek çalışmıştır. Tiziano’nun venüsü, dönemin geçerli sanat anlayışına uygun bir şekilde idealize edilmiştir. Ancak Manet, Olympia’da modelin gerçekliğine sadık kalmış; klasik sanatın idealize anlayışını bırakmıştır. Modelin hiç bir utanma belirtisi göstermeden kendinden emin bir şekilde resmedilmesi eleştirinin sebebi olmuştur. Eleştirilerden anlaşıldığı üzere akademik sanatın temel konularından biri olan nü, Manet’in resminde ahlaksızlık olarak görülmüştür.

1863-1865 yılları Manet'in kariyerinde önemli bir dönem olmuştur. Salon tarafından kabul edilmeye önem veren sanatçı, 1863'te Kırda Öğle Yemeği (Luncheon on the Grass) ve 1865'te “Olympia”yı sunduğunda sadece reddedilmekle kalmamış çok büyük eleştirilerin de hedefi olmuştur.
Olympia (E. Zola, N. Brodskaia- Edouard Manet)

Kırda Öğle Yemeği (Luncheon on the Grass)

Eduard Manet’in eleştirilen bir diğer eseri ise Kırda Öğle Yemeği (Luncheon on the Grass) tablosudur. III. Napolyon’un kendisine sunulan tüm resimlerin sergilenmesini emretmesi üzerine, Manet’in eserleri Reddedilenler Salonu’nda sergilenmiştir. Resim, sergideki tüm resimler arasında hem tekniği hem de içeriği bakımından büyük tepkiyi almıştır. Olympia’da olduğu gibi bu resim de ahlaka aykırı bulunmuştur. Sanatta nü, ancak gerçek insanları yansıtmadığı sürece kabul gördüğü o dönemde Kırda Öğle Yemeği resmi skandal etkisi yaratmıştır.

Tarzıyla eleştirilerin odağında olan Manet, daha genç sanatçılar için bir öncü olmuştur. Henri Fantin-Latour, Degas ve Bazille bu genç sanatçılar arasında yer almaktadır. Bazille bu gruba daha sonra atölye arkadaşları olan Monet, Renoir ve Sisley’i de dahil etmiştir. Bu grup daha sonra empresyonistler olarak tanınmıştır. Ancak Manet, sık sık grubun yanında olsa da empresyonistlerin daha çok Degas ve Monet’i lider olarak görmesi ve eleştirmenlerin kendisini Monet ile karıştırma eğiliminden dolayı asla gerçek bir Empresyonist olmamıştır.

Folies-Bergère’deki Bar (Un Bar aux Folies-Bergère)

Edouard Manet’in 1882 yılına ait son büyük şaheseri Folies-Bergère’deki Bar’dır. Salon’da sergilenen bu eser, gizem, belirsizlik ve kuşkuyla doludur. İlk bakışta, popüler bir müzikholün barından gerçeğe çok yakın, canlı bir kesit sunmaktadır. Tezgahın arkasında bir barmen, barmenin arkasında ise bir ayna vardır. Aynadaki imge, aynanın önünde gördüklerimizin bir yansıması değildir. Nesnelerin yeri değiştirilmiştir. Örneğin barmenin yansıması fazla sağdadır. Bu eser Modernizm’in tam kalbinde yer alır.

Edouard Manet'in 1882 yılına ait son büyük şaheseri Folies-Bergère'deki Bar'dır.
Un Bar aux Folies-Bergère (E. Zola, N. Brodskaia- Edouard Manet)

Yararlanılan Kaynaklar

  • Christopher Dell – Başyapıt Budur
  • Gülser Aktan – Manet’in Salon Sergilerinde Olumsuz Eleştiri Alan Resimleri ve Modern Sanata Katkısı
  • E. Zola, N. Brodskaia- Edouard Manet
  • https://www.losdschools.org/cms/lib/OR01813384/Centricity/Domain/225/MANET-COMBINED-DOCS.8.12.pdf
Click to rate this post!
[Total: 1 Average: 5]

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz