Artemis, Yunan mitolojisinin en büyüleyici tanrıçalarından biridir. Roma mitolojisinde ışık ve vahşilerin tanrıçası Diana ile özdeşleştirilen Artemis, Zeus ve Leto’nun kızı, aynı zamanda Apollon‘un ikiz kardeşidir. Buna rağmen Artemis adı Yunanca bir adlandırma değildir. Kökeni tam olarak bilinmese de kesin olan tanrıçanın Anadolu ile yakın bağlantısıdır. Taşıdığı özelliklerden dolayı diğer pek çok tanrıyla özdeşleştirilen tanrıça Anadolu ve Yunanistan’da yoğun bir şekilde tapınım görmüştür.
Artemis’in Nitelikleri ve Kökeni
Artemis, iffetin ve doğanın koruyucusu olarak bilinir. Kardeşi Apollon nasıl güneşi temsil ediyorsa Artemis’te ayı temsil eder. Hatta birçok tasvirinde ay sembolüyle görülür. Tanrıça aynı zamanda usta bir avcıdır ve yabani hayvanlarla derin bir bağ kurar. Bu da onu diğer Yunan tanrılarından ayıran özelliklerinden biridir.
Artemis tasvirlerinde, sıklıkla ormanın içinde sadak, yay ve okla görülür, yanında ise bir karaca veya erkek geyik bulunur. Bu figürler, onun vahşi doğayla olan bağını ve avcılık yeteneklerini sembolize eder. Artemis ayrıca doğum ve bereketle de ilişkilendirilir. Doğanın bir parçası olarak, yeniden doğuşun ve bereketin sembolüdür. Bu, onun insan hayatında ne kadar etkili bir tanrıça olduğunu gösterir.
Diğer taraftan Artemis, ırmak gibi akan suların yanı sıra, göl ve bataklık gibi durgun sulara, nemli alanlara da egemendi. Özellikle kıyılar, limanlar ve denizcilik onun özel hakimiyet alanını oluşturuyordu.
Artemis Anadolu ve Yunanistan’da yoğun şekilde tapınım gören çok yönlü bir tanrıça olup doğanın birçok özelliğini bünyesinde birleştirir. Bundan ötürü tanrıçanın, pek çok yerde farklı niteliklerine rastlanmaktadır. Örneğin Artemis Agrotera, şehir dışında açık alanların ve kırların tanrıçasıdır, küçük canlılarla özellikle de genç insanlarla ilişkilendirilmiştir. Aigeira kentinde, Artemis Agrotera’nın tapınağı bulunmaktadır. Bir diğer örnek ise Artemis Alpheiousa’dır. Alpheiousa, kaynak sularının doğuşu ve büyümesi ile tanrıçanın nehirlerle olan ilgilisini gösterir. Artemis’in bunlar gibi pek çok yerel kültü bulunmaktadır.
Efesli Artemis
Artemis’e, sadece Yunanistan’da değil, aynı zamanda Kuzey Anadolu ve Girit gibi farklı bölgelerde de tapınılmıştır. Bu nedenle pek çok sıfatla adlandırılan Artemis’in Anadolu ile yakın bir bağlantısı vardır. Öyle ki Efes’te Artemis’e ait büyük bir tapınak inşa edilmiştir.
Bu tapınak o denli ünlüydü ki daha sonra antik dünyanın yedi harikasından biri olarak anılmıştır. Efes’te ele geçen yazıtlarda tanrıça onuruna düzenlenen festivallerden bahsedilir. Ayrıca çeşitli dönemlere ait sikkelerde Efes’li Artemis’in kült heykeli bulunur ve ayaklarının dibinde başları tanrıçaya dönük iki dişi geyik yer alır.
Bütün doğanın egemeni olarak tapınım gören Efesli Artemis’in kökleri ana tanrıça inancının var olduğu Anadolu’ya dayanır. Grekler Anadolu’ya geldiği zaman Anadolu’nun yerel tanrıçasını Artemis’le özdeşleştirmiştir. Bu nedenle Efesli Artemis, Grek dünyasında bilinen Artemis’le bir değildir. O bir yanı Anadolu, bir yanı Grek olan muhteşem bir karışımdır.
Artemis’in Doğuşu
Yunan mitolojisinde Artemis ve Apollon, Zeus’un Leto’yla ilişkisi sonucu doğar. Bu gönül ilişkisini kıskanan Hera, Leto’yu takip etmesi için Phthon’u görevlendirir ve çocuklarını doğuracak sağlam bir toprak bulamamasını diler.
Doğum yapabilmek için tüm dünyayı dolaşan Leto’ya Poseidon yardımcı olur. Poseidon üç uçlu yabasını denize vurarak denizden yükselttiği Delos Adasını ve Leto’yu dalgadan bir kubbeyle koruma altına alır. Böylece Leto, bu adada çocuklarını güvenli bir şekilde doğurabilecektir. Artemis doğduktan sonra annesine ikiz kardeşi Apollon’u doğurması için de yardım eder. Delos, daha sonra Artemis kültünün bir merkezi haline gelir.
Artemis’in Cezaları
Artemis, özellikle kendi egemenlik alanına izinsiz adım atanlara ve kutsalı olan hayvanlarına zarar verenlere karşı öfkesiyle ünlüdür. Bu nedenle, birçok kişi, bakire tanrıçanın gazabından kurtulamaz. Tanrıça tarafından cezalandırılan en ünlü kişi ise Miken kralı Agamemnon’dur.
Iphigenia’nın Kurban Edilişi
Hikayeye göre Menelaus ve Agamemnon önderliğinde, Truva Savaşı için hazırlanan donanma yelken açmaya hazırlandığı sırada rüzgar aniden kesiliverir. Kahin bu durgunluğun Artemis’in öfkesinden kaynaklandığını, Agamemnon’un tanrıçaya adanmış olan bir hayvanı öldürmekle ona karşı suç işlediğini söyler. Artemis’in öfkesi, ancak Agamemnon kendi kızı Iphigenia’yı ona kurban ederse yatışacaktır. Agamemnon baskılara dayanamaz ve kızının kurban edilmesinde rahiplik etmek zorunda kalır. Artemis’in öfkesinin dinmesiyle gemiler tekrar yola koyulur. Iphigenia’nın kurban edilişi hakkında anlatılan bir başka hikayede ise Artemis genç kıza acır ve onun yerine bir geyiğin kurban edilmesini izin verir.
Niobe’nin Cezası (Spil Dağı’ndaki Ağlayan Kaya’nın Hikayesi)
Artemis’in gazabına uğrayan bir diğer kişi de Thebai kraliçesi Niobe’dir. Niobe babası Tantalos ve kardeşi Pelops gibi Anadoluya özgü efsanelerden biridir. Anadolu’dan kaynağını alan bu üç kişinin efsanesi de buradan Yunanistan’a yayılmıştır. Niobe babası Tantalos’un kral olduğu Sipylos dağının yöresinde doğmuştur. Thebai kralı Amphion’la evlenip birçok çocuk doğuran Niobe’nin hikayesini en açık şekilde Homeros anlatır.
Hikayeye göre Niobe ile Amphion’un bir düzine çocuğu olur. Niobe sadece iki çocuğu olan Leto’ya doğurganlik bakımından üstün olmakla övünür ve bunun sonucunda Artemis ve Apollon’un öfkesini üzerine çeker. Apollon Niobe’nin altı oğlunu Artemis ise altı kızını oklarıyla vurarak öldürür.
Uzun süre gömülmeden kalan çocukların cesetlerini ancak onuncu günde tanrılar gömer. Niobe’nin kocası Amphion ölü çocuklarını görünce üzüntüden intihar eder. Kedere boğulan Niobe ise gözyaşları içince Spil dağının eteklerinde taşa dönüşür. Niobe’nin efsanesi bugün hala yaşamaktadır. Manisa’daki Spil Dağı’nda kadın yüzü biçiminde bir kaya vardır. Bu kayanın göz çukuru şeklindeki girintilerinden yakın zamana kadar sızan su damlaları Niobe’nin gözyaşları olarak yorumlanır ve halk arasında “Ağlayan Kaya” adıyla anılır.
Artemis aynı zamanda kendisinin ve yanındakilerin iffetini her zaman şiddetle savunur. Bu özelliği birkaç çarpıcı hikaye ile daha etkileyici bir şekilde anlatılabilir.
Akteion’un Cezası
Artemis tarafından cezalandırılan bir diğer ölümlü ise Aktaion’dur. O da avlandığı sırada tanrıçayı banyo yaparken görme bahtsızlığına uğramıştır. Artemis onu bir geyiğe çevirmiş ve kendi köpeklerine parçalatmıştır. Hikayenin başka bir versiyonunda ise Aktaion’un bir geyik derisi altına gizlenerek tanrıçanın yanına yaklaşmaya çalıştığı anlatılır.
Dev Avcı Orion
Bu hikayelerden biri Poseidon’un oğullarından dev bir avcı olan Orion’la ilgilidir. Bir gün Orion Artemis’in yanındaki bir genç kıza yanaşmak ister. Ancak Artemis, Orion’un üzerine bir akrep salar, akrep delikanlıyı topuğundan sokar. Artemis bunun üzerine akrebi bir burç, Orion’u da gökte bir yıldız haline getirir. Orion yıldızının Akrep burcundan her zaman uzaklaşması bundandır.
Kallisto ve Arkas
Başka bir hikaye ise Artemis’in yanındaki güzel ve erdemli nymphea, Kallisto’yla ilgilidir. Zeus, Kallisto’ya karşı arzularını bastıramayarak Artemis’in kılığına bürünür ve onunla birlikte olur. Ancak Kallisto hamile kalınca, Artemis bu ihaneti anlar ve Kallisto’yu bir ayıya dönüştürür. Zeus ise sevdiği Kallisto’yu ve bu ilişkiden doğan oğlu Arkas’ı gökyüzünde Büyükayı ve Küçükayı takımyıldızları olarak ölümsüzleştirir. Bu hikayeler Artemis’in iffet ve doğruluk ilkelerine olan bağlılığını ve insanları koruma kararlılığını gösterir.
Yararlanılan Kaynaklar
- Arthur Cotterell&RachelStorm – Büyük Dünya Mitoloji Ansiklopedisi
- Robert Graves – Yunan Mitleri
- Yusuf Albayrak – Anadolu’da Artemis Kültü (Doktara Tezi)
- Azra Erhat – Hesiodos (Eseri ve Kaynakları)
- Homeros – İlyada (Can Yayınları)
- Halikarnas Balıkçısı – Anadolu Efsaneleri