Eugène Henri Paul Gauguin, 1848’de Paris’te dünyaya gelmiştir. Babası Clovis Gauguin, bir cumhuriyet gazetesinin yazı işleri müdürüdür. Annesi Aline Chazal ise ünlü feminist ve sosyalist yazarlardan biri olan Flora Tristán’ın kızıdır. 1849’da siyasi nedenlerden dolayı Paris’i terk etmek zorunda kalan aile Peru’ya gitmiştir. Bu yolculukta babasını kaybeden sanatçı, annesi ve kardeşiyle birlikte Lima’ya gitmiştir. Çocukluğunun geçtiği bu şehir, Paul Gauguin üzerinde büyük bir etki yaratmıştır.
Gauguin ailesiyle birlikte 1855 yılında Fransa’nın Orleans kentine yerleşmiştir. Burada eğitimine devam eden Paul Gauguin, on yedi yaşına geldiğinde donanmaya katılmıştır. Bu sayede: Rio de Janeiro, Hindistan, Panama, Okyanusya gibi şehirlere seyahat etme fırsatı yakalamış ve 1871’de 23 yaşındayken donanmadan ayrılmaya karar vermiştir.
Annesi 1867’de vefat eden Gauguin, kız kardeşiyle birlikte iş adamı aile dostu Gustave Arosa’nın yasal vesayetinde kalmıştır. Gauguin, 1871’de Paris’e döndükten sonra borsacılığa başlamış ve neredeyse on yıl boyunca bu işi yapmıştır. 1873 yılında ise Mette Sophie Gad ile tanışarak evlenmiştir. Sanatçının ayrıca bu evliliğinden beş çocuğu olmuştur.
1882 yılında özellikle borsanın çökmesi aile ekonomisini büyük ölçüde sarsmıştır. Yaşanan ekonomik baskılar ve önceden var olan sorunlar evliliğin dağılmasına yol açmıştır. Eşi ve çocukları 1884’te Danimarka’ya giden sanatçı, yaşamak için daha ucuz bir bölge olan Brittany’e yerleşmiştir. Gauguin, yaşadığı ekonomik sıkıntı ve evliliğinin de dağılması üzerine iş bulamadığı için resim yapmaya başlamıştır.
Paul Gauguin, 1901 yılında Atuona’da yaşamaya başlamıştır. 1903 yılında kilise ve yönetimle yaşadığı problem nedeniyle üç ay hapis cezası almış, ancak aynı yıl hastalanarak elli dört yaşında vefat etmiştir.
Eğitim Hayatı
Paul Gauguin, ilk eğitim hayatına Peru’nun başkenti olan Lima’da başlamıştır. Burada hangi okullara gittiğine dair bir bilgi bulunmamaktadır. 1855 yılında Lima’dan Fransa’nın Orleans kentine döndükten sonra burada eğitimine devam ederek klasik bir eğitim almıştır. Orléans ve Paris’te eğitim gören Paul Gauguin, ilk önce deniz akademisi sınavlarına girmeyi istemiştir. Ancak bu imkansız hale geldiğinde on yedi yaşında, ticaret denizlerinde görev almak üzere bir subay adayı olarak kaydolmuştur. Bu sayede birçok şehir gezen sanatçı, bir süre borsa işiyle uğraştıktan sonra resim yapmaya başlamıştır.
Sanat Hayatı ve Eserleri
Paul Gauguin, bir dönem sanat eseri koleksiyonculuğu yapmıştır. Böylelikle empresyonist ressamlarla tanışmış ve eserlerini toplamıştır. Empresyonistlerle yaptığı işbirliği, böylece Gauguin’in sanata artan bağını hızlandırmıştır. Bu dönemde yaptığı resimlerde Degas ve Monet’in yanı sıra 1870’lerde tanıştığı hocası Pissarro’nun etkisi görülmektedir. Aynı zamanda yaptığı birkaç ahşap heykelde kendi üslubunu ortaya koymuştur. Heykellerde doğrudan modellere daha az bağlı kalmıştır.
Gauguin, 1886’da Bretagne’da bir köye yerleşmiştir. Burada çalışmaları bir nitelik kazanarak renkleri saf değerlere ulaşmıştır. Sanatçı, Avrupa’nın modern toplumundan uzaklaşarak ilkel toplumların doğal ortamı içinde, sanatın ilkel kaynaklarından yararlanacağını düşünmüştür. Bu amaçla 1887’de Pasifik Okyanusu’nda bulunan Martinique Adaları’na gitmiştir. Bu dönemde Monet ve Pissarro’nun empresyonist doğa görüşünü tamamen terk ederek kendi üslubunu yakalamıştır. Artık kullandığı renklerde ara değerler yoktur ve daha saftır. Bu büyük sadeleşme, sanatçıyı doğa karşısında kendi iç dünyasına götürmüştür. 1888’de Van Gogh‘la çalışmak üzere Martinique’den ayrılarak Aries’e gitmiştir. Gauguin bir süre Van Gogh’la çalışmıştır. Van Gogh ona Japon baskılarını tanıtmıştır. Ancak, Van Gogh’un kendini yaralaması ve yaşadıkları anlaşmazlıklar yüzünden çalışmaları yarıda kalmıştır. Gauguin, 1889-1890 arası dönemde Sarı İsa (Yellow Christ), Domuz Çobanı (Breton Peasant with Pigs), ve Bretagne’nin Genç Kızları (Breton Girls Dancing) adlı eserleri yapmıştır.
Domuz Çobanı (Breton Peasant with Pigs)
Gauguin, Domuz Çobanı (Breton Peasant with Pigs) eserini 1888’de tamamlamıştır. Bu eserde, Pont-Aven kasabasının üzerinde uzanan kayalarla çevrili bir merada, bir çobanın domuzlarını otlatması tasvir edilmiştir. Çim ve çiçeklerin renkleri baharın sonunu veya yazın başlangıcını gösterir. Eserde kullanılan renkler ise empresyonist tarza benzetilir.
Aries’teki Yaşlı Kadınlar (Old Women at Aries)
1888’in ortalarında yapılan bu resim Van Gogh ve Gauguin’in birlikte geçirdiği zamanda edindiği sanatsal alışverişe ışık tutmaktadır. Resimde Vincent’ın yaşadığı Sarı Ev’in önündeki bahçe resmedilmiştir. Bu eserde geometrik formlar ön plandadır. Sık çalıların ardında rengiyle kontrast etki yaratan çitler ve çalılığın önünde şallara sarılmış iki kadın bulunmaktadır. Arkadaki turuncu koniler ise muhtemelen dona karşı samanla paketlenmiş çalılardır. Gauguin, bu eserinde Van Gogh’un aksine esrarengiz bir görünüm yakalamıştır.
Nereden Geliyoruz? Biz neyiz? Nereye Gidiyoruz? (Where Do We Come From? What Are We? Where Are We Going?)
1891’de Otel Drouot’da Gauguin 30 eserini sergilemiştir. Bu sergiden elde ettiği kazanç ile Tahiti’ye gitmiştir. Bir süre burada çalışan sanatçı tekrar Martinique’e dönmüştür. 1897’de Nereden Geliyoruz? Biz neyiz? Nereye Gidiyoruz? adlı ünlü eserlerini yapmıştır. Bu eser, yaşamın sonunun cisimleşmiş halidir. Brittany halkının resmedildiği eserde Gauguin, hayati enerjiyi ve melankoliyi sembolik bir şekilde ifade etmiştir. Bu eser günümüzde Boston Güzel Sanatlar Müzesi, Tompkins Koleksiyonu’nda yer almaktadır.
Tahitili Kadınlar Plajda (Tahitian Women, or On the Beach)
Eserlerinde ilkel saflığı vurgulayan sanatçının figürlerinde ciddi, katı ve heyecansız bir ifade bulunmaktadır. Figürlerinde, şehvet duygusunu önemli görmeyen sanatçı, dönemin resim anlayışından farklı olarak yoğunlaştırılmış biçimleri yeni bir kompozisyonla ele almıştır. Paul Gauguin Tahiti’de yaşadığı dönemde, bölge halkını çok iyi gözlemleyerek bu anlayışa uygun eserler yapmıştır. Ünlü eserlerinden biri de 1891’de yaptığı Tahitili Kadınlar Plajda’dır. Kompozisyonuyla dikkat çeken eser, On dokuzuncu yüzyıl resimlerinin geleneksel standartlarına göre, çok az örtüşen iki figür sanki yakından gözlemlenmiş gibidir.
Yararlanılan Kaynaklar
- Douglas Druick and Peter Zegers – Paul Gauguin Pages From the Pacific
- Teresa I. Fortoul van der Goes – Paul Gauguin
- National Gallery of Art – The Art of Paul Gauguin
- Adnan Turani – Dünya Sanat Tarihi