Türklerin geleneksel sanatı olan halı, sanat tarihimizde önemli bir yere sahiptir. Halı ilk olarak Orta Asya da Türk topluluklarının yaşadıkları bölgede büyük bir gelişme göstererek orta doğuya ve İslam dünyasına Türkler tarafından tanıtılmıştır. Halının ilk olarak Orta Asya’da gelişmesinin nedeni göçebe bozkır kültürüne sahip olan Türklerin temel ekonomik kaynağının hayvancılık olmasıdır. Halının ham maddesi genelde koyun yapağıdır.
Bilinen en eski halı Orta Asya Pazırık Kurganında bulunmuş olan Pazırık Halısı’dır. Halı Orta Asya sanatının gerek üslup gerekse tekniğini en iyi şekilde yansıtır. Pazırık halısı 1 cm kareye 36 ilmek gelecek şekilde çok ince dokunmuştur. Pazırık halısının Türk düğümü tekniği (Gördes düğümü) ile yapılmış olması, Türk halı sanatının geleneksel tekniğinin çok eski bir geçmişe dayandığını göstermektedir. Ayrıca Türkmen halılarında görülen sekizgen Türkmen gülü nakışının en erken örneği Pazırık halısında görülmektedir.
Orta Asya Türk halılarında yer alan çeşitli hayvan mücadele sahneleri ve hayvan figürleri o dönem ki toplumun yaşamını ve inançlarını sergilemektedir. Halı, Orta Asya Türklerinden önce de yapılmıştır ancak aplike halılardır ve düğüm tekniğine sahip değildir. Bu sebeple Pazırık Halısı önem arz eder.
Anadolu’da Türk halı sanatı, 13. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar düzenli ve sürekli bir gelişme göstermiş, her gelişmede ise yeni halı tipleri ortaya çıkmıştır. Bu gelişme zincirinin ilk büyük halkası ise Anadolu Selçuklu dönemi halıları olmuştur. Anadolu Selçuklu halıları teknik, renk, motif ve kompozisyon bakımından sağlam bir temel teşkil etmiştir.
Selçuklu halılarında teknik açıdan Gördes düğümü kullanılmıştır ve malzeme olarak yün tercih edilmiştir. Zemini süsleyen unsurlar, geometrik motifler ve stilize edilmiş bitki motiflerinden oluşmaktadır. Ayrıca bordürlerinde görülen kufi yazıya benzer frizler de bu devir halılarının vazgeçilmez süslemeleri arasındadır. Zemin aynı motiflerle sonsuza kadar uzanan bir görünüm içindedir. Türk halı sanatının temel unsuru olan sonsuzluk ilkesi Selçuklu halılarında da görülmektedir. Halılarda renk olarak genellikle koyu mavi ya da koyu kırmızı zemin üzerine açık mavi açık kırmızı kullanılmıştır.
Anadolu Selçuklu halılarının Konya Alaeddin Camii’nden 8, Beyşehir Eşrefoğlu Camii’nden 3 ve Fustat’da 7 olmak üzere toplam 18 halı Selçuklu dönemi halısıdır. Bu halılarda görülen zeminde sonsuz biçimde sıralanan çeşitli geometrik ve stilize bitkisel motifler ve iri kufi yazılı kenar şeritler geleneksel Türk halı sanatı için önemlidir.
Beylikler döneminde Aksaray tıpkı Selçukluda olduğu gibi nitelikli halıların dokunduğu bir merkez olmuştur. 15. yüzyılda görülen hayvan figürlü halılarla birlikte Türk halı sanatında yeni bir sayfa açılmıştır. Hayvan figürleri ve kompozisyonları açısından zengin bir grubu teşkil den bu grup ilk olarak Avrupalı ressamların tablolarında tanınmıştır.
Hayvan figürlü halılar grubu içinde gün ışığına kavuşturulan ilk orijinal halı Ming halısıdır. Ming halısı İtalya’nın orta kesiminde bir kilisede bulunmuştur bu da Anadolu’da dokunan hayvan figürlü halıların nasıl yayıldığını gösterir.
Osmanlı Devleti’nde Halı
Osmanlı Devleti halıcılıkta da Selçuklu geleneğini devam ettirmiştir. 15-16. yüzyıl Erken Osmanlı Devri halıları dört ayrı grupta ele alınmıştır. yüzyıl Erken Osmanlı Devri halılarının (Holbein Halıları) birinci ve ikinci grubunda zemin küçük karelere bölünür, karelerin içine yerleştirilen sekizgenler ve bunların arasındaki, kaydırılmış eksenler halinde düzenlenen, eşkenar dörtgen şekilli motifler yer alır. Uşak çevresinde dokundukları kabul edilen bu halılar yün malzemeyle ve Türk düğüm tekniğiyle dokunmuşlardır.
Üçüncü ve dördüncü grup örneklerde zemin iki, üç veya dört eşit kareye bölünür. Karelerden her birine sekizgenlerden meydana gelen geometrik motifler yerleştirilir. Bunların da içerisine sekiz köşeli yıldız ve bitki desenleri, stilize edilmiş hayvanlar ve mücadele sahneleri işlenir.
Osmanlı saray halıları Ehli Hiref teşkilatı tarafından dokunmuştur. Halılar ipek yün altın gibi malzemelerle yapılmıştır. Canlı ve parlak renkler zengin motif egemendir. 15. yüzyılın 2. yarısında görülen Anadolu’nun klasik anlayışından farklı bu tip halılara Osmanlı saray halıları denmiştir. Bu halılar Tebriz, Kahire’nin Osmanlıya katılmasıyla üslup değiştirmiştir. İran halılarından esinlenerek dokunmuştur. İran düğümü kullanılmıştır. Batılılaşmayla birlikte halı da barok kartuşlar, rokoko gırlandlar, istiridye kabuğu, s ve c kıvrımları natürmortlar manzara gibi motifler görülmüştür.
Yararlanılan Kaynaklar
- Bekir Deniz – Anadolu Türk Halı Sanatının Serüveni
- Tuğçe Diri – Avrupa Resminde Türk Halısı
- Nalan Türkmen – Erken Osmanlı Dönemi Halıları İle XVIII-XIX Yüzyıl Orta Asya Türkmen Halıları Arasındaki İlişkiler
- Zeki Özkartal – İslamiyet Öncesi Türk Kültüründeki Kaya Resimlerinin Anadolu Türk Motifleri İle İlişkisi