Baldaken

0
631

Baldaken kelimesi Fransızca “baldaquin”, Almanca “baldachin” ve İtalyanca “baldacchino” anlamındadır. Bu terim Türkçeye, İtalyanca, Bağdat ipeği anlamında kullanılan “baldacchino” kelimesinden geçmiştir.

Baldakenler, Avrupa hükümdarlarının tahtları üstündeki kıymetli kumaşlardan yapılmış örtü ve gölgelikler için kullanılmıştır. Bunun dışında kiliselerde altarın üstünde direklere tutturulan kubbe şeklindeki ciboriona da baldaken dendiği bilinmektedir. Ciboriondan farklı olarak çeşitli kullanımları bulunan baldakenler, Roma Dönemi’nden bu yana farklı şekillerde kullanılmıştır. Rönesans’ta kullanımı yaygınlaşan bu tarz, özellikle Bernini’nin 17. yüzyılda San Pietro Bazilikası (Aziz Petrus Bazilikası) büyük altarını vurgulamak için yaptığı görkemli tunç örnekten sonra çok zengin bir görünüme kavuşmuştur.

Baldaken Camiler

Türk mimarisinde bir strüktür ögesi olarak kullanılan baldaken, özellikle Osmanlı camilerinin temelini oluşturmuştur. Bu sistem; mekânın üzerini örten kubbenin farklı sayıda taşıyıcıya oturmasıyla meydana getirilmiştir. Bu tür camilerde mekan, baldaken strüktürün etrafında gelişmiştir. Bu strüktür, dört, altı veya sekiz ayaktan meydana gelebilmektedir. Osmanlı mimarisinde son derece özgün ve zengin bir cami geleneğinin oluşmasına neden olmuştur. Bu tarzda en çok dört ayağa oturan camiler inşa edilmiştir.

Türk mimarisinde bir strüktür ögesi olarak kullanılan baldaken alt yapı, özellikle Osmanlı camilerinin temelini oluşturmuştur
Dört, altı ve sekiz ayaklı baldaken – (Ömer İskender Tuluk – Osmanlı Camilerinde Mekan Kurgusu Açısından Kare Tabanlı Baldaken Varyasyonları (15-17.yy))

Baldaken Türbeler

Baldakenin türbeler için kullanımı, Mehmet Oluş Arık’ın erken devir Anadolu türbelerini konu alan doktora tezinde açık türbeler için kullanılmasından sonra yaygınlaşmıştır. Bu tarz türbeler genel olarak kareden çokgene kadar çeşitli plan özellikleri göstermiştir. Yapıların üst örtüsü ayak ve sütunlarla taşınan üstü kapalı, yanları ise açıktır. Bir yapıya bitişik olarak inşa edilen türbeler de dışa açık olmaları sebebiyle bu tarzın farklı bir türüdür. Bu tarz türbelerin diğer türbelerden farkı, tasarım ve yapım aşamasında dışa açık olarak düşünülmüş olmasıdır. Örneğin Gebze’de, Çoban Mustafa Paşa Külliyesi yakınındaki Malkoçoğlu Mehmet Bey Türbesi, bu tarzda inşa edilmiştir.

Bu tarz türbelerin kaynağı hakkında kesin bir şey söylemek oldukça güçtür. Bu yapı tarzı tarih boyunca çeşitli kültürlerde farklı yapı türlerinde uygulanmıştır. Orta Asya’da Türkler tarafından bilinen bu yapı türü, Anadolu’da da uygulama alanı bulmuştur. Anadolu’da Selçuklulardan başlayarak Osmanlı Dönemi sonuna kadar kullanılan bu tarz, türbe mimarisi içerisinde önemli bir yer işgal etmiştir. En güzel örneklerini Osmanlı mimarisinde gördüğümüz baldakenin, türbe dışında köşk, mescit, ezanlık ve şadırvan gibi yapılarda da uygulandığı bilinmektedir.

 Gebze'de, Çoban Mustafa Paşa Külliyesi
yakınındaki Malkoçoğlu Mehmet Bey Türbesi, bu tarzın güzel bir örneğidir.
Gebze Malkoçoğlu Mehmet Bey Türbesi

Yararlanılan Kaynaklar

  • Ali Kılcı – Anadolu Türk Mimarisinde Erken Devir (XIV-XV. yüzyıl) Baldaken Tarzı Türbeler
  • Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi
  • Alev Eraslan – Mimar Sinan’ın Altıgen Baldaken Sistemli Camilerinde Taşıyıcı Örtü ve Mekan İlişkisi
  • Ömer İskender Tuluk – Osmanlı Camilerinde Mekan Kurgusu Açısından Kare Tabanlı Baldaken Varyasyonları (15-17.yy)
Click to rate this post!
[Total: 1 Average: 4]

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz