Tarihçe ve Önemi
Sivas Gök Medrese, 1271 yılında Anadolu Selçuklu veziri Sahip Ata Fahreddin Ali tarafından inşa ettirilmiştir. Ayrıca medrese, 13. yüzyıl Anadolu Selçuklu sanatının seçkin ve abidevi yapılarındandır. Taçkapıdaki kitabeye göre, yapı IV. Kılıçarslan’ın oğlu III. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde tamamlanmıştır. Yapının mimarı Kaluyan el Konevi’dir.
Evliya Çelebi, medrese için “benzeri bir daha yapılamaz” demiştir. Ayrıca medrese, vakfiyesinde “Medrese-i Sahibiyye-i Fahriyye” olarak geçer. Öte yandan zengin gök mavisi ve turkuaz çiniler, halk arasında “Gök Medrese” adını oluşturmuştur. Bu renkler ayrıca Selçuklu sanatında simetri ve geometrik düzen anlayışını da yansıtır.
Gök Medrese, Anadolu Selçuklu medrese mimarisinin olgun örneklerindendir. Bu nedenle yapı, Sivas şehir siluetinde belirgin bir yer tutar. Ayrıca dönemin bilim ve kültür merkezi olarak önemli bir rol üstlenmiştir. Medresede fıkıh, matematik, astronomi ve tıp dersleri verilmiştir. Örneğin Sivas kadısı Kutbu’d-din Şirazi, hem din hem bilim alanında önemli bir alim olarak burada ders vermiştir. Bu durum, medresenin eğitimdeki değerini ayrıca güçlendirir.
Mimari Plan ve Özellikler
Gök Medrese, klasik Selçuklu medrese planına uygundur. Yapı dikdörtgen planlıdır ve açık avlulu bir düzen içerir. Ayrıca medrese dört eyvanlı ve iki katlıdır. İkinci kat, orijinalinde ahşap direkler ve toprak damla örtü ile kaplıydı. Bu düzen, aynı zamanda Orta Asya kökenli bir geleneği de yansıtır.
Avlu, kuzey ve güney revaklarla çevrilidir. Kuzeydeki hücreler depo, bekçi odası ve derslik olarak kullanılmıştır. Öte yandan güneydeki hücreler öğretim üyeleri için ayrılmıştır. Doğu cephede ise ana eyvanın kuzeyinde türbe, güneyinde ise kütüphane yer alır. Bu düzen, hem aydınlatma hem havalandırma açısından oldukça işlevseldir.

Yan eyvanlar mor ve turkuaz çinilerle süslenmiştir. Özellikle motiflerde sekiz köşeli yıldızlar kullanılmıştır. Tavanda çinilerle oluşturulmuş kufi yazının kullanıldığı bir madalyon bulunmaktadır. Madalyon günümüzde oldukça tahrip edilmiştir.
Süsleme Özellikleri ve Taçkapı
Medresenin en dikkat çekici unsuru, çifte minareli mermer taçkapısıdır. Bununla birlikte taçkapı, çift minare tasarımıyla önem taşır. Daha önce Sahip Ata’nın Konya’daki camiinde tek minare kullanılmıştır. Fakat Gök Medrese’de minareler simetriktir. Ayrıca aynı yıl Çifte Minareli Medrese’de de benzer tasarım görülmüştür.
Taçkapı beş bordürlüdür ve geometrik-bitkisel motiflerle süslenmiştir. Ayrıca 14 sıra mukarnas dizisi kapıyı desteklemektedir. Yazı kuşağı kapıyı çerçeveler. Üst bordürde rumi ve palmet motifleri yer alır; alt bordürde ise Selçuklu yıldızları ve hadisler bulunur. Hadislerde ilim, cömertlik ve hayır işleme vurgulanmıştır.
Alt kısımda Hayat Ağacı motifi vardır. Bu motif, kökleriyle yeraltını, gövdesiyle yeryüzünü ve dallarıyla gökyüzünü temsil eder. Dallar arasındaki kuş motifleri ayrıca ölen ruhların göğe yükselişini simgeler. Kök kısmındaki rumi motifleri ise Anadolu estetiğini yansıtır.
Taçkapı kemerinin köşelerindeki ejder, koç, yılan ve aslan başları, Türklerin on iki hayvanlı takviminden esinlenmiştir. Bu figürler kozmolojik anlam taşır. Dolayısıyla taçkapı, dini ve siyasi mesaj veren bir kompozisyondur. Böylece Selçuklu devletinin güç ve prestijini vurgular.
Gök Medrese’nin Selçuklu Mimarisi İçin Önemi
Gök Medrese, Anadolu Selçuklu mimarisinin zirvesini yansıtır. Özellikle çifte minare, renkli çiniler ve taş süslemeler bu önemi gösterir. Ayrıca simetrik geometrik düzen ve eyvan sistemi, geleneksel medrese planını sergiler.
Medrese, Sivas’ın ve Anadolu’nun kültürel ve eğitim hayatında merkezi rol oynamıştır. Eğitim amacıyla kullanılması bir yana, yapı güç ve prestij mesajı taşır. Zengin süsleme programı, geometrik ve bitkisel motifler, kozmolojik simgeler ve çinilerle desteklenmiştir. Böylece Gök Medrese, Selçuklu sanatının en güzel örneklerinden biri olarak ön plana çıkmıştır.








