Yapının Konumu: Konya Karatay Medresesi; Konya’nın merkezinde, Alaeddin Tepesi denilen höyüğün kuzey eteğine 50 metre mesafede olup, aynı höyüğün üstüne inşa edilen cami ve köşkünde hemen yakınındadır.
İnşa Tarihi: H. 652 / M. 1251
Banisi ve Mimarı : Yapının banisi, Celaleddin Karatay bin Abdullah’tır.
Mimari Tanım
Anadolu Selçuklu vezirlerinden Celaleddin Karatay’ın H. 652 / M.1251 yıllarında yaptırdığı Karatay medresesi Alaaddin Tepesi’nin kuzeyinde kale kapılarından Ayaz Kapısına uzanan yönde bulunur.
Medrese Anadolu Selçukluları döneminde Konya’da inşa edilen önemli eğitim kurumlarından biridir. Medresenin doğusunda, Celaleddin Karatay’ın kardeşi Kemaleddin Rumtaş tarafından yaptırılmış olan Küçük Karatay (Kemaliye Medresesi) Medresesi yer almaktadır.
Çinili kubbesiyle dikkati çeken yapı inşası bakımından diğer medreselerden ayrılır. Yapının sanatçıları ve mimarı bilinmemekle birlikte mimarın Muhammed bin Havlan el Dımışki olduğu düşünülür. Medresenin çinileri Sırçalı medresenin çinileri gibi Tuslu ustalar veya Alaeddin Caminin kitabesinde adı geçen Kerimüddin Erdişah ve yerli ustalar olabileceği düşünülür.
Belirli tarihlerde onarım geçiren yapının plan şeması özgünlüğünü korumaktadır. Yapı günümüzde Konya Müzesi Çini Eserleri seksiyonu olarak kullanılmaktadır.
Plan Özellikleri
Yapıya giriş alışılmışın dışında bir düzenlemeye sahip olup, cephenin güneydoğu köşesine inşa edilmiştir. Abideviliğiyle dikkat çeken taç kapı sade bir görünüşe sahiptir. Gri ve beyaz mermerlerle kaplanmış olan taç kapı bu tarzıyla klasik Türkiye Selçuklu portal geleneğinden ayrılmaktadır.
Taç kapıdan kubbeli mekana geçilir. Kubbeye geçişte Türk üçgeni kullanılmıştır. Kubbeli mekanın ortasında çifte tonozla örtülmüş bir mekan ve güneybatı köşede kare planlı kubbe ile örtülü bir başka mekan yer alır.
Ana mekan merkezi kubbe ile örtülmüş olup 12 m çapıyla Selçuklu medreselerinin en büyük ve en görkemlisidir. Kubbenin ortasında bir tepe penceresi yer alır.
Merkezi mekanın orta bölümünde ise kare bir havuz bulunmaktadır. Tepe penceresi bugün camekanla kapatılmıştır ancak Selçuklu döneminde bu bölümün açık olduğu bilinmektedir. Bu açıklıktan mekana hava ve ışık sağlanmakta, yağmur suları da gözün tam altına rastlayan havuzda toplanmaktadır. Havuzun kenarında bulunan kanallar ile havuz suyunun tahliyesi ve temizliği sağlanmıştır.
Merkezi mekanın doğu ve batı cephesinde öğrenci hücreleri yer alır ve bu hücreler tonoz ile örtülmüştür. Günümüzde duvarları onarım geçiren hücrelerin, sadece tonoz başlangıçlarını orijinaldir.
Merkezi holün iki yanında üçer hücre yer alır. Öğrenci hücrelerine dikdörtgen formda küçük kapılardan girilir ve duvar yüzeyleri çinilerle kaplıdır.
Ana eyvanın her iki tarafında kubbeli iki oda bulunmaktadır. Güneydeki odada medresenin banisi olan Celaleddin Karatay’ın türbesi bulunmaktadır ve içindeki sanduka ona aittir.
Türbeyle aynı mimari tasarıma sahip olan kuzeydeki mekanın fonksiyonu bilinmemekle birlikte bu odanın kışlık dershane olarak kullanıldığı düşünülür.
Yapıda taş, mermer, tuğla ve çini malzeme kullanılmıştır. Cephede taş malzeme kullanılırken tezyinatta çini ve mermer tercih edilmiştir.
Süsleme Özellikleri
Karatay Medresesi mimarisi, kullanılan malzemeleri ve çini süslemeleriyle Selçuklu sanatında bir üslup ve karakter oluşturan en sembolik eserlerden biridir.
Süslemeyi üç grupta incelenebilir; Birinci olarak, taş ve mermer malzemenin uygulandığı bölüm medresenin taç kapısı ile ön cephesidir. Süsleme taç kapıda toplanmıştır. Kapı, taş olup üzerine mermer kaplama yapılmıştır. Süsleme öğesi olarak geometrik bitkisel motifler ve yazıya yer verilmiştir.
Taç kapı yapıdan dışarı taşıntı yapar. Geometrik figürlerin yer aldığı şerit taç kapıyı en dıştan sınırlar. Birbiri içerisine geçmiş sarmal yuvarlak kemer altında 5 sıra mukarnas dizisi yer alır.Kemerin üzerine ise üç adet kabara yerleştirilmiştir. Kabaraların üzerinde dikdörtgen bir şerit halinde yazılmış kitabe kuşağı yer almaktadır. Bir diğer kitabe kuşağı ise kemer yüzeyinin altında mukarnasın iki yanına işlenmiştir. Kitabenin altında içten yuvarlak silmelerle, dıştan bir yazı kuşağıyla çevrelenmiş giriş bölümü yer alır.
Kapının iki yanında dikdörtgen formda iki plaka yer alır. Plakaları, sarmal sütunceler sınırlamaktadır. Plaka içlerinde geometrik çizgiler portali hareketlendirmiştir.
İkinci grup tuğla malzemedir, genellikle örgü elemanı olarak kullanılmış dekorasyonda fazla yer verilmemiştir. Tuğlanın dekorasyonda kullanılması sadece türbenin kubbesinde olmuştur.
Üçüncü grup ise çini malzemedir. Medresenin girişinden eyvanına, duvarlarından pencerelerine, pandantiflerinden kubbesine kadar çini ile süslenmiştir. Çini mozaik, altın yaldız, ajur ve kabartma gibi teknikler kullanılmıştır.
Selçuklu çini sanatının harikası olarak kabul edilen Karatay Medresesinin kubbesi, yapının en etkili kısmıdır. Merkezi kubbe dört sıra papatyayı andıran yıldızlarla bezenmiş, yıldızların arası geçmeli kıvrımlarla doldurulmuştur.
Medresenin merkezi kubbe kasnağının ve tepedeki gözün etrafına kufi yazı ile ayetler yazılmış, beşli üçgenlerin ortadakilerinin içine kufi hatla Muhammed, diğerlerinin içine ise Ebubekir, Ali, Ömer ve Osman adları işlenmiştir. Bu isimlerin bezeme unsuru olarak kullanılmasını, dört halifeye duyulan saygının bir tezahürü olarak anlamak mümkündür. Medresenin Gök kubbe sembolizminin açıkça belirdiği Karatay Medresesi, kubbesinin iç yüzündeki lacivert ve firuze renkler bu imgeyi destekler niteliktedir ve Selçuklu yapıları içinde evrensel imge ifadesi en güçlü kubbedir.
Yararlanılan Kaynaklar
- Zehra Odabaşı – Karatay Medresesi’nin Biçimlendirilmesi ve Mimari Anlam Boyutu
- anadoluselcuklumimarisi.com
Elinize sağlık sizin sayenizde bölümüm hakkında çok yararlı bilgiler bulabiliyorum.
Az önce Diriliş Karatay filmi izledikten sonra araştırma yaptım. Alladdin tepesinde çay içmiştim ama Medresenin orda olduğunu yeni öğrendim. Bilseydim Görmessn gitmezdim. Harika bilgiler verdiniz bizlere Allah razı olsun. 🙃