Bir deniz tanrıçası olan Thetis, Nereus ile Doris’in kızıdır. Thetis, aynı zamanda büyük Yunan kahramanı Akhilleus’un da annesidir.
Thetis’in Bir Ölümlüyle Evliliği
Çok güzel bir tanrıça olan Thetis’e, tanrılar tanrısı Zeus ve deniz tanrısı Poseidon aşık olur. Ancak bir anlatıma göre tanrıça Themis, bir başkasına göre ise ateş hırsızı Prometheus, Zeus’a Thetis’ten doğacak çocuğun babasından üstün olacağını söyler. Kendilerinden daha üstün bir gücün ortaya çıkışını engellemek isteyen tanrılar dikkatle plan yaparak Thetis’in bir ölümlüyle (Peleus) evlenmesini ayarlarlar. Thetis bu evlenmeyi oğlu Akhilleus için silah istemeye gittiği Hephaistos’a yana yakıla şöyle anlatır:
“Söyle Hephaistos, Olympos’ taki tanrıçalar arasında
Yüreği benim gibi acılı biri var mı?
Zeus bunlar arasında bir bana verdi acıları,
Bunca deniz tanrıçalarından bir beni verdi ölümlü kocaya,
Aiakos’un oğlu Peleus’a.
Katlandım bir adamın yatağına girmeye,
İstemeye istemeye, tiksine tiksine.”
Akhilleus’un Doğumu
Thetis ile Peleus’un evliliğinden 7 çocuk dünyaya gelir. Thetis, Peleus gibi ölümlü biriyle evliliğe katlanamaz ve çocuklarını da kendi gibi ölümsüz kılmak ister. Geceleri uyanarak, çocuklarını ateşin üzerine tutar ki gövdelerindeki ölümlülük tohumları yok olsun. Birçok çocuğu bu şekilde yanarak öldükten sonra sıra Akhilleus’a gelir. O gece Peleus uyanır ve Thetis’i Akhilleus’u topuğundan tutarak aleve verirken görür. Çocuğu son anda kurtaran Peleus, Thetis’i evden kovar. Tanrıça da denize dalarak uzaklaşır ve bir daha dönmez.
Akhilleus kurtulur ama dudakları ve sağ ayağının aşık kemiği yanar. Peleus, Akhilleus’u hekimlikte usta olan yarı at-yarı insan Kheiron’a götürür. Kheiron, o yanan kemiği, koşmakta üstüne olmayan bir devin iskeletinden aldığı bir kemik ile değiştirir. Akhilleus, bu sayede hızlı bir koşucu olur.
Bu konuyla ilgili başka bir efsaneye göre; Thetis, Akhilleus’u ölümsüz kılmak için, ölüler diyarından geçen Styks nehrine bırakır. Thetis, bebeği suya daldırırken topuklarından tutuğu için bebeğin bedeninin o bölümü zayıf noktası olarak kalmıştır.
Thetis’in Efsanelerdeki Rolü
Agamemnon, Troya Savaşı’nda Akhilleus’un savaş ganimetinden payına düşen Briseis adlı güzel tutsak kadını kendisine alınca, Akhilleus deniz kıyısına giderek annesine yalvarır. Thetis’ten Zeus’a gidip ona yardıma etmesi için yalvarmasını ister.
Çünkü zamanında diğer Olimposlu tanrılardan; Hera, Poseidon ve Pallas Athena, Zeus’a karşı ayaklanarak Zeus’u zincire vurmuşlardır. Ancak Thetis yüz elli olan dev Briareus’u Olimpos’a çağırır ve Zeus’un zincirlerini çözdürmüştür. Bu olay İlyada’da şu şekilde anlatılır:
Olympos’a git, Zeus’a yalvar yakar,
bir gün sen hem sözünle, hem işinle,
onun gönlünü hoş ettiysen, durma hadi.
Babamın evinde övündüğünü çok duymuştum,
bir amansız yıkımdan karabulutlu Kronosoğlu’nu
ölümsüzler arasında sen kurtarmışsın bir başına.
Öbür Olymposlular zincire vurmak istemişler onu,
bir yandan Here, bir yandan Poseidon, bir yandan Pallas Athene.
Sen gelmişsin, tanrıça çözdürmüşsün zincirlerini,
çağırmışsın koca Olympos’a çarçabuk,
tanrıların Briareus, tekmil insanların Aigaion dedikleri
tam yüz tane eli olan devi
(o dev ki, babasından da üstündür güçte),
gelmiş oturmuş Kronosoğlu’nun yanma
göz kamaştıran çalımıyla.
Bağlamaktan vazgeçmiş mutlu tanrılar, korkmuşlar ondan.
Gümüş ayaklı tanrıça Thetis, Hephaistos’a da böyle bir yardımda bulunmuştur. Hera’nın çirkin diye Olimpos(Olympos)’tan aşağıya attığı ünlü topal tanrıyı Thetis’le kardeşi Eurynome kurtarır. Hephaistos’u Okeanos ırmağının bir mağarasında dokuz yıl saklarlar. Bu şükran borcunu ödemek için Hepaistos, Akhilleus’a göz kamaştırıcı silahlar yapar.
Yararlanılan Kaynaklar
- Robert Graves – Yunan Mitleri
- Azra Erhat – Mitoloji Sözlüğü
- Arthur Cotterell ve Rachel Storm-Dünya Mitoloji Ansiklopedisi
- Homeros-İlyada (Can Yayınları)
- Azra Erhat – Hesiodos Eseri ve Kaynakları