Art Nouveau

0
820

Kavramsal Olarak Art Nouveau

Art Nouveau, “Yeni Sanat” ya da kısaca “Stil 1900” olarak bilinmektedir. Bu akım, 1890-1920 yılları arasında bütün Avrupa’yı etkisi altına almıştır. Önce grafik tasarım, kitap resmi, uygulamalı sanatlar alanında görülen akım daha sonra mimarlık, iç mimarlık ve mobilya alanında yaygınlaşmıştır.

Art Nouveau, 19. yüzyılın eklektisizmine ve endüstrinin sanat öldüren monotonluğuna karşı bir tepkidir. Bunun nedeni, sanayi ve endüstrinin gelişmesiyle ortaya çıkan sanat eserlerinin yetersizliği ve estetik kaygılardan uzak olarak ”geliştirilen” sanat ürünleridir. Fakat bu akım, endüstriyel sanat üretimine ne kadar karşı olsa da, sanayileşme ve ekonomik gelişmenin olanaklarından bir o kadar yararlanmış, basım, yayım ve ulaşım teknolojisindeki olanaklarını kullanmıştır.

Endüstrinin getirdiği bu sıradanlıklara karşı ilk tepkiler sanayileşmenin ilk olarak başladığı İngiltere’den gelmiştir. Öncelikle John Rukin ve William Morris gibi düşünürler, mutluluğun el emeğinde olduğuna inanmışlardır. Morris’in düşünceleri Avrupa’da Art Nouveau’nun başlangıç noktasını oluşturmuştur. Ayrıca Hector Guimard ve Antoni Gaudi gibi mimarlar da genellikle renkli süslemeler ve detaylı demir ve cam işçiliği içeren etkileyici tasarımlarıyla ünlenmiştir. Hector Guimard’a ait Agoudas Hakehilos Sinagogu On Emir’den esinlenen bir dış motife sahiptir. Bu anlamda Art Nouveau’nun önemli bir örneğidir.

“Sanata özgürlük her çağa kendi sanatı” sloganını benimseyen akımın esin kaynakları arasında Kelt bezemeleri, Rokoko üslubu, Arts and Crafts hareketi, Pre-Raffaellocuların resimleri ve Japon dekoratif tasarımları ve ağaç baskıları yer almaktadır. Bu akım, Paris’te 1900 yılında açılan Dünya Sergisi ile doruk noktasına ulaşmıştır. Bu önemli sergi Art Noveau’nın tanınmasında önemli bir rol oynamıştır.

Art Nouveau, süslemenin aşırı kullanılmasıyla etkisini kaybetmeye başlamıştır. Başlangıçta süsleme doğanın gözlemlenmesine dayandığı için yeniliğin kaynağı olarak kabul görmüştür. Ancak zamanla süsleme ve canlılık kaynağı olan çizgi aşırı kullanılmış, ayrıntılar gereksiz bir biçimde çoğalmış ve nesneler estetik görünümünü kaybetmiştir. Böylece Art Nouveau, I. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla etkinliğini yitirmiştir. Bu akım, 1925’te ortaya çıkan Art Deco‘nun bezeme programına esin kaynağı olmuştur.

Art Nouveau Mimarlığı

Art Nouveau Mimari ağırlıklı bir sanat akımıdır. Başka bir deyişle mimari bir süsleme sanatı olarak görülür. Özellikle de iç mimaride kullanım alanı bulmuştur. Art Nouveau ile birlikte mimari anlayışta değişmiştir. Mimaride demir kullanımı bu anlamdaki en büyük değişikliktir. Ayrıca mimaride cam kullanımına da ağırlık verilmesi ışık ve aydınlatma çözümlerine yeni bir anlayış kazandırmıştır. Demir ve cam, yapı malzemesi olarak Art Nouveau akımının karakteristik özelliklerindendir.

Romantik, bireyci ve estetik değerleri ön planda tutan akım konularını doğadan almıştır. Çiçek sapı, gonca, asma filizi ve saydam böcek kanatları gibi doğal biçimler stilize edilerek asimetrik bir düzen içinde kullanılmıştır. Bu akım ayrıca bitkisel ve geometrik olarak iki farklı eğilim doğrultusunda gelişmiştir. Belçika ve Fransa’da bitkisel öğelerin ağırlıkta olduğu yapıtlar üretilmiştir. Buna karşın Avusturya ve İskoçya’da daha çok geometrik çizgilerin egemen olmuştur.

Art Nouveau, temel olarak plandan çok yüzey ve bezeme ilişkileri üzerinde kendini belli etmiştir. Zarif demir parmaklıklar, kapılar, balkonlar ve pencerelerle yüzey bezemesindeki renkli fayans, vitray, pişmiş toprak panolar ve taş silmeler en önemli özelliklerdir. Geç dönemdeyse cephe bezemeleri, strüktürel öğeleri ön plana çıkartacak biçimde kullanılmıştır.

Osmanlı’da Art Nouveau

Özellikle İstanbul’da ilgi gören Art Neouveau, 19. yüzyıl sonunda II. Abdülhamid tarafından İstanbul’a çağrılan İtalyan mimar Raimondo D’Aronco’nun etkisiyle benimsenmiştir. Bu akım, I.Dünya Savaşı’na kadar başka mimarlarca da özellikle ahşap konut mimarlığında tercih edilmiştir.

Art Nouveau’da birbirini izleyen akıcı biçimler ve simetri içinde asimetri görülür. Grafik ve resimden başlayarak halıcılık, heykel ve mobilyadan mimarlığa kadar sanatın bütün kollarını içine alan akım, mimari strüktür ve planlama ile ilişki kurmadan yalnızca estetik bir davranış halinde cephelerde ve iç düzenlemede gelişmiş ve daha çok süslemede kalmıştır. Süsleme programı içerisinde lale gibi çeşitli bitkiler, çok hareketli eğri çizgi ve biçimler yer almaktadır.

İstanbul’da modern tarzdaki ilk ve en göze çarpan eser olarak, D’Aronco’nun Beyoğlu’ndaki Botter Apartmanı sayılabilir. Bu yapı, cephe düzenlemesiyle, modern tarzda bir Avrupai mimari örneğidir.

D’Aronco’nun eserleri yalnızca Türk mimarisinin süsleme unsurlarını içermekle kalmamış aynı zamanda mimarideki modern tarzın önemli örneğini oluşturmuştur. Bunun en belirgin örnekleri olarak; Büyükada’daki Mizzi Köşkü, Şükrü ve Fahri Bey Köşkleri, Beşiktaş’ta Şale Köşkü, Yıldız Sarayı’ndaki Ada Köşkü, Erenköy’de Cemil Bey Köşkü, Yeniköy’de Ethem Bey Yalısı, Beylerbeyi Yalıları, Fenerbahçe’de Jean Botter Köşkü, Feneryolu’nda Mehmet Sâdık Efendi Köşkü sayılabilmektedir.

Yararlanılan Kaynaklar

  • Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi
  • Doğan Hasol – Ansiklopedik Mimarlık Sözlüğü
  • Abdullah Ayaydın – Art Nouveau Akımına 21. Yüzyıl Perspektifinden Bir Bakış
  • Yasemin Bozkurtoğulları ve 20. Yüzyıl İstanbul Art Nouveau Mimarisi ve Kullanılan Seramikler
  • Terane Burnak – 1900’lü Yıllarda Doğu’nun Art Nouveau Üslubu: İstanbul ve Bakü Mimari Örnekleri
  • İlona BAYTAR – Osmanlı’da Art Nouveau Üslubu ve Mobilya Örnekleri ile Emile Galle
Click to rate this post!
[Total: 0 Average: 0]

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz