Hunlarda Sanat | İslam Öncesi Türk Sanatı | Okur Yazarım
İslam Öncesi Türk Sanatı Sanat Tarihi

Hunlarda Sanat

Written by Okur Yazarım

Hunlarda Sanat Anlayışı ve Temelleri

Kökeni çok eski çağlara dayanan Türklerin ana yurtları, yine birçok kültüre ev sahipliği yapmış Orta Asya’dır. En eski Türk kültürü kabul edilen Afanesyova da Orta Asya’da doğmuştur. Orta Asya’da doğan bu tarz kültürler Hunlarda sanat anlayışının temelini oluşturmuştur.

Hunlar, yaşadıkları coğrafyada oluşturdukları kültür ve sanat anlayışlarıyla ileride Orta Asya’da yerleşik olacak birçok medeniyeti etkilemiştir. Bu kültür bölgelerinde pişmiş topraktan ve çeşitli madenlerden ev gereçleri, süs eşyaları, pek çok obje ve figür meydana getirmişlerdir. Bunun yanında göçebe bozkır kültürüne sahip oldukları için dokuma sanatının ilk örneklerini vermişlerdir.

Hunlarda Çadır ve Kurgan

İlk Türk devletlerinde görülen atlı göçebe kültürü Orta Asya Türk sanatının temelini oluşturur. Orta Asya, ikliminden dolayı yerleşik düzene geçmeye elverişli bir bölge değildi. Bu nedenle Türkler çadırda yaşıyordu. Öyle ki çadırdaki yaşam alanı, klasik Türk evi plan tipinin çekirdeğini oluşturmuştur.

Türklerin yaşadıkları bu çadırlar taşınabilir cinsten, genellikle keçe ve deri malzemeden yapılmıştır. Yurt adı da verilen çadırlar, ağaç iskeletliydi ve çadırların tepelerinde havalandırma delikleri bulunurdu. Türklerin yerleşik yaşama geçmeleriyle birlikte çadırın mimariye de etkileri görülmeye başlanmıştır. Yarı göçebe yaşam biçimi, Hunlarda çadır sanatının; ölümden sonraki yaşama ait dinsel inanışlar da kurganların gelişmesini sağlamıştır.

kurgan

Türkler, ölüyü çadıra koyup yas töreni düzenler, daha sonra ölünün mezarı üzerine kerpiç, taş ve ağaçtan kulübe yaparlardı. Bu düşünce doğrultusunda gelişen mezar tipi olan kurganlar, sonraki dönemlerde anıt mezar mimarisini etkilemiştir. Çadır için kullanılan keçe malzeme ve çeşitli kumaşlar, dokuma sanatının gelişmesini sağlamıştır. Kumaşlarda bezeme olarak daha çok hayvan mücadeleleri kullanılmıştır. Böylece Türklerde hayvan üslubu, Hunlarla başlamış ve Göktürkler ile birlikte tüm Orta Asya’da yaygın olarak varlığını sürdürmüştür.

kece-uzerine-isleme
Keçe Üzerine İşleme

Hun ve Göktürklerle gelişen, İslamiyet’ten sonraki Türk sanatının da etkisini gösteren hayvan üslubu, erken dönem Türk sanatının en önemli sanat üslubudur. Daha sonraları bitkisel üslubun geliştiği bilinse de bu üslup hiçbir zaman hayvan üslubu kadar yaygınlaşmamıştır.

Pazırık Kurganı

Altay Dağları eteklerinde Pazırık’ta Rus arkeoloğu Rudenko tarafından açılan MÖ 4. ve 3. yüzyıldan kalma kurganlarda, Hunlardan kalma birçok eşya ve buzlar içinde binlerce yıl bozulmayan insan ve hayvan ölüleri bulunmuştur. Bulunan bu eşyaların, Hunların sanat anlayışını anlamamızda büyük katkıları olmuştur. Pazırık’ta bulunan bu kurganlardan en önemlilerinden biri olan Beşinci Pazırık Kurganı’nda, buzullar içinde çıkan en eski halı olan Pazırık Halısı bulunmaktadır.

pazirik-halisi
Pazırık Halısı

Leningrad Ermitage Müzesi’nde saklanan Pazırık Halısı; üçü dar, ikisi geniş beş bordürden oluşur. Zemin, yirmi dört kareye bölünmüştür. Bu kareler, bitkisel karakterli çeşitli motiflerle bezenmiştir. Halının ilk geniş bordüründe süvari figürleri yer alırken, ikinci geniş bordürde geyik figürleri, grifonlardan bir iç ve bir dış dar bördür, zeminde 24 kare halinde haçvari çiçeklerden, kırmızı zemin üzerinde beyaz sarı mavi renklerin hakim olduğu dama tahtasına benzer bir örnek gösterilmektedir. Rudenko, kurgandaki eşya ile halıyı İskitlere mal ederek MÖ 5. yüzyıla tarihlendirmiştir.

Altın Elbiseli Adam

1969-1970 yıllarında Kazak arkeolog Kemal Akişev tarafından Alma Ata kenti yakınlarındaki Esik Kurganı’ndaki  arkeolojik kazılar yapılmıştır. Bu kurganda bulunan Altın Elbiseli Adam, Hun sanatının bir diğer önemli eseridir.

Prensin üzerinde, sağdan sola doğru kapalı “V” yakalı kısa bir kaftan vardır. Kaftanın altında bir binici pantolonu ile kısa, yumuşak çizmeler dikkat çekmektedir. Ayrıca üçgen biçimli, küçük altın levhaların alt alta ve yan yana konulmasıyla özel bir zırh oluşturulmuştur.

Belindeki altın levhalarla kaplı kemerine de kını ve kabzası süslü bir bıçak asılmıştır. Başında altın levhalarla bezeli oldukça yüksek sivri bir tepelik vardır.

Hunlarda Müzik

Çin kaynaklarından edindiğimiz bilgiler, Hunlarda müziğin de önemli bir yere sahip olduğudur.

Hunların Orta Asya’daki kültür birliğini sağlaması ve komşularıyla olan etkileşimi, kendi topraklarındaki insanların günlük hayatlarına ve zevklerine yeni unsurlar katmıştır. Hunların bu unsurlarla birlikte geçirdiği müziksel evrimleri, tüm boy ve budunlarına yansımış Türk müziğinin ortak bir dili olmasında etkili olmuştur.

Kurganlarda ölen kişiye ait olan değerli eşyalar arasında telli saz ve davulların bulunması, Hun ileri gelenlerinin müziğe verdiği önemi göstermektedir. Asya Hunları döneminde, devletler arası ilişkilerde, karşı tarafa hediye olarak müzik aleti göndermenin siyasi ve kültürel bir anlamının olması da, müzik konusuna verilen önemi göstermektedir.

Click to rate this post!
[Total: 50 Average: 2.7]

About the author

Okur Yazarım

2016'nın Ekim ayından itibaren Sanat Tarihi, Mitoloji ve Sembolizm konularında yazılar yazmak üzere bir araya gelmiş küçük bir grubuz. Bu süre içerisinde sizlere okuduğumuz ve araştırdığımız konularda mümkün olduğunca doğru bilgiyi basit bir dille ulaştırmak için çabalıyoruz.

Leave a Comment